Remzi Karabulut- Portfolyo

BİYOGRAFİ

Remzi Karabulut 1963 yılında Sarıkamış’ta doğdu. Okuduğu metinlerin etkisinde kalarak yaptığı soyut resimlerle sergiler açtı. Yazıları Varlık, Notos, kitap-lık, Sözcükler, Çağdaş Türk Dili, Evrensel Kültür, Dünyanın Öyküsü, Can Öykü Gazetesi, Sarnıç ve Aratos gibi dergilerde yayımlandı. 1975 yılından bu yana Tarsus’ta yaşıyor.

Kitaplar:

Hep Doğruyu Söyleyen Yalanım Ben, Kültür Bakanlığı Yayınları
Kadınlar Gülmemeli, Can Yayınları
Acı Gösteri, Sel Yayıncılık
Kan Kireç ve Lizbon, Granada Kitap
Kayıp Martı, Hayy Kitap
Ferit Edgü’yü Okumak/Hakkâri’de Beşinci Mevsim, Palto Yayınevi
Öyküden Çıktım Yola, Aylak Adam Yayınları
Kaytansızlar, Sola Yayınları
34 Yazardan Kısa Film Öyküleri, Seyyah Kitap
Köksüzler, Paris Yayınları

Kişisel sergiler:

1993 Çeksam Lokali, TARSUS
2018 Saint Michel Fransız Lisesi, İSTANBUL
2019 Mehmet Bal Sanat Galerisi, TARSUS
2019 Amerikan Koleji Sanat Galerisi, TARSUS
2020 Büyükşehir Belediyesi Sanat Galerisi, MERSİN
2020 Online Sergi, ARTSONLİNE

Karma sergiler:

2013 Mehmet Bal Sanat Galerisi, TARSUS
2020 La Visione Art Gallery, İSTANBUL
2020 Trafo Galeri, BODRUM

Filmografi:

Kaytansız Adam, kısa film, 2015
Kaytanlı Çocuk, kısa film, 2015

Ödüller:

Türkan Saylan Sanat Ödülü, 2019

SANAT ANLAYIŞI

Topaç ekseninde soyutlamalara gitmek, kimi zaman orada döne döne kaybolmak sanatını ve öyküsünü besliyor. Bu oyuncağın dünya ve insan gibi hareket halindeyken sanatçıda anlam bulması, tanımlamaktan çekindiği bir yanıyla resminin gizil gücü olabilir. Sanatçının özgün bir resimsel öyküsü var. Öyküsünün hem kişisel hem de evrensel olmasına özen gösteriyor, yaşaması için çok çalışıyor. Neyin sanat olmadığını biliyor, ama sanatın ne olduğunu söyleyecek kadar yetenekli bulmuyor kendini. Yazarımız Hasan Ali TOPTAŞ’a nazire olarak şöyle söylüyor: “Resmimin ne olduğu sorulursa bilmem, sorulmazsa bilirim.”

Remzi Karabulut ayrıcı sanatçıların bazı söylemlerinden kendine pay çıkarıyor:

Tuvale her müdahale resimdir.
Resim duvara asmak için değildir.
Resim güzel olmak zorunda değil, anlamlı olmalıdır.

…

Boyanın her hareketi tuval üzerinde başka bir dünyayı temsil eder. Meraklı bir izleyici olarak sanatçı kendinden çıkacak yapıtları merak ediyor. Ne çizeceğini hem bilmek istiyor, hem de istemiyor.